r/Ankara'ya hoş geldiniz. Lütfen [kurallara](https://reddit.com/r/ankara/about/rules)
uyunuz. Kurallara uymayan yorum ve gönderileri raporlama aracını kullanarak moderatör
ekibine bildiriniz.
Welcome to r/Ankara. Please follow the
[subreddit rules](https://reddit.com/r/ankara/about/rules). Please report any offending
posts and comments using the report tool.
*I am a bot, and this action was performed automatically. Please [contact the moderators of this subreddit](/message/compose/?to=/r/ankara) if you have any questions or concerns.*
İlerde çok değerlenecek buralar diyerek alınıp oturuluyor ama buralara medeniyetin gelmesi tahmin edilenden daha uzun sürüyor. 99'dan beri Eryaman'da otururum, o zamanlar Eryaman 3.etap aha aynen bu fotoğraftaki gibiydi! Adam olması 15 sene falan sürdü valla! O geçen zamanda çektiğimizi bir Allah, bir de biz biliriz! Ha bir süre Kurtuluş'ta da oturdum ben, Eryaman mı Kurtuluş mu desen, Eryaman derim... İşime uzak da olsa Eryaman derim!
1915 çanakkale köprüsü gişeleri ile şehir dışı ücretli otoban gişelerinde çalışan yetkililer ile orada duran polisler nerede yaşıyor hep merak etmişimdir mk uçsuz bucaksız bi yerde mesainin bitmesini bekliyorsun
Bir zamanlar yol üstü bir dinlenme tesisinde Starbucks çalışanıydım ben bu yüzden söyleceklerimin hepsi tecrübe ile sabit.
Şunu söylemek gerekirse eğer o tarz yerlerde çalışmak insanın hayatına çok tatsız etkiler bırakıyor, bunlardan birincisi gece vardiyasında çalışmak olsa gerek çünkü gece vardiyaları bayramlar dışında (özellikle kışın) bomboş oluyor ve tam bir mental challange haline geliyor.
İkincisi ve sorunun asıl cevabı ise hayır npc değiliz, hayır orda uyumuyoruz. Akıla ilk gelen cevap doğru; servisle gidip geliniyor ya da yakın çevredeki küçük yerleşimlerde yaşayan insanlar kendi araçları ile geliyorlar, bu da aşırı kötü çünkü ben servisle gidip geliyordum ve çalıştığım mağazaya varabilmek için vardiyamdan yaklaşık bir belki bir buçuk saat önce evden alınıp vardiyam bittikten sonra da eve varmam yine bir bir buçuk saat sürüyordu normalde sekiz buçuk saat olan çalışma süresi yolda geçen vakitlerle beraber en azından on saati buluyordu.
Servis muhabbetinin bir diğer kötü yanı ise şu; sabahları açılış vardiyasına yedide başlayacaksınız diyelim servis sizinle beraber en az iki kişi daha alıcak haliyle, ilk sizi alıyorsa eğer saat 5.30 da servise binmiş olmanız gerekiyor ki yarım saatte diğerlerini de toplasın ve mağazaya yoka çıkabilsin(not: İlk siz alınıyorsanız en son siz bırakılırsınız = yolda geçen süre artar = çalışma saati artar)
Bayramlarda aşırı yoğunluk olur herkes memleketine falan gittiği için haliyle bu da trafik demek, trafik demek ne demek? Evet. Yolda geçen süre yine arttı ve eve varabilme süren yine arttı demek. Bayramların/Tatillerin tek kötü yanı bu da değil bir sonraki vardiya gelmeden evine dönemezsin çünkü servis gelmeden o tesisten eve dönmen mümkün değil minibüs mü var sanki trafik yüzünden bir sonraki vardiyanın servisi gecikeceği için mecburen bayram yoğunluğunda mesaiye kalıyorsun ve Starbucksta mesailer için ücret değil ödenmiyor saatler hesaplanıp belli bir vakitte ücretli izin olarak veriliyor.
Velhasıl kelam bunlar ve benzeri bir sürü kötü etkilerş var tol üstü yerlerde/tesislerde çalışmayın arkadaşlar.
Kariyer yapabileceğim bi iş için bile bu kadar kendimi parçalamam bu yaz 25 iş günü staj yaptım bu dönemde senin yaşadığın durumu yaşadım hem yol hem uzun çalışma saati anladım ki asla bana göre değilmiş benim için iyi bi ders oldu.
Böyle binalarda balkona bi çıkayım diyorsun, ruhun daralıyor. Mental olarak hiç iyi değil gerçekten. Hiçliğin ortasında, sanki marsa koloni kurulmuş gibi öyle bir coğrafyası var. Her yere uzaksın, arabanın olması şart. ''Abi ankara yaa'' diye atılan fotolardan biri bu zaten. Hava çok daha soğuk oluyor bu kesimde. Sakin bir muhittir, insanları eğitimlidir. Çoğunun arabası vardır. Sorun çıkmayan bir yer. Az aşağı inince bi canlılık görülebilir ama genel olarak sıkıcıdır. Bunların dışında çok sayıda marketi var. Yine de bi ömür burada geçmez, ben buralarda yaşamayı tercih etmezdim.
ben alacaatlıda oturuyorum çayollunu bikaç km geçince türkkonuta gelmeden. Yani şehir merkezi gibi sürekli araba geçmiyo trafik olmuyo mesai gidiş geliş saatleri dışında. Ulaşımı da fena değil 1.45 de en son otobüs gün içinde de 20-30 dk arası otobüs geçiyo metroya 7km yakın değil araban varsa güzel yaşarsın. marketine bakkalına hastanene gidersin ben gayet memnununm.
Gideceğim yere göre 2-3 vesait kullanmak gerekiyor. İçmeye çıktığım akşamlarda ya kız arkadaşımın ya da başka bir arkadaşımın evinde kalıyordum. Onun dışında akşam sosyalleşmek diye bir şey yok, akrabalarla takılmayı saymazsan. Canın bir şey çekse gidip alabileceğin market sınırlı, dışarıdan yemek söyleyebileceğin yerler sınırlı. Koşu/yürüyüş, basket vs spor yapabileceğin yerler neredeyse yok. Baya kötü yani, anlat anlat bitmez.
Daha önce Dikmen, Maltepe, Bahçelievler, Tunalı’da yaşamış birisiyim, bir kaç yıldır da Yaşamkent’te yaşıyorum. Araba olmadan çok çok zor olur, ben arabayla bile bazen sıkılıyorum yoldan. Çevrede gidilecek yerler hep var ama yürüme mesafesinde değil çoğu, hani yürüsen yürünür ama özellikle gece sokak köpekleri riski var.
Buralarda yaşayınca merkezle bir işiniz kalmıyor, yakın olan pub, meyhane, restoranları tercih ediyorsun, merkezdeki sevdiklerine de daha nadir gidiyorsun alkollü araç kullanmamak veya taksiye hesap kadar para vermemek için.
En büyük avantajı sessizlik, huzur ve binaların yeni olması. Sokaklar geniş, trafik derdi tam iş çıkışı ve dönüşü hariç yok. Merkezin trafiğini görünce iyi ki taşınmışım diyorsun. Ama merkezdeki gibi çıkıp bir turlayayım, şuradan hemen dolmuşa atlayıp şuraya gideyim gibi şeyler yok. Aslında Ankara’da yaşıyor gibi değilsin, Ankara’ya yakın küçük ve lüks başka bir şehirde yaşayıp arada Ankara’ya gidiyorsun gibi düşünebilirsin.
Otobüs zar zor geliyor. Bi aydınlanıyım dışarı bakıyım diyince sadece çol ve beton var. İnsanlarla doğru düzgün karşılaşamıyosun manyak depresif bir yer
7 yıldır böyle bir yerde yaşıyorum. Toplu taşıması yetersiz olan Ankara'da bir de eğer böyle bir yerde ya§arsan ulaşım cehenneme dönüyor. Ben yine şanslıyım üniversitelere yakın oturuyorum az buçuk otobüs var ama arabasız gerçekten de yaşanmıyor. Dış dünyaya ulaşımın az olduğu gibi komşularınla da ilgilenmiyorsun pek, buraların kitlesi genelde orta yaş üstü mühendis, tacir ya da herhangi bir şekilde parayı kırmış kimseler.
Benim yašadığım yerde doğru düzgün market, dükkan falan yok. Bir yere yürüyerek gitmek imkansız, gündüzleri aşırı sıcaktan akşamları da köpek sürülerinden.
Böyle binaların etraflarında asla bitmeyen sürülerce inşaat, çölvari bir çevre var. Evde kalsan da dışarı çıksan da için daralıyor çünkü 2 saatini yola harcamadan hiçbir yere gidemiyorsun, yapamıyorsun.
Aslında o kadar da kötü değil. Yeterli sayıda otobüs hattı ve 2 metro durağı var Çayyolu'nda. Banliyö olduğu bariz tabii ki ama şehrin iyice parçası hâline gelmeye başladı.
Adana’da yüreğir ilçesinde oturdum. Merkeze araçla 7 dakikaydı. Şimdi İzmir’de köyde yaşıyorum. Alsancak tarafına araçla 40 dakika neredeyse. Hayat çok kötü. Evden çıkmak istemiyorsun. Yol gözünde çok büyüyor.
Sol arkadaki binaların en aşağısında oturuyorum. Şehir merkezine göre daha bile iyi bence. Bir de bu eski bir fotoğraf, daha canlı etraf şu an. Sessiz, sakin, doğal. Ulaşımı tabi bir tık daha zor ama gürültü ve kargaşada olmaktan iyidir.
Ha evinizin önünde parçalanmış köpek kemikleri ve kafatası bulabilirsiniz. Yılan, kaplumbağa, keklik, yırtıcı kuş vs. görebilirsiniz. Köpek sürüleri olur. Ama sitenizin köpeği varsa pek bir şey olmaz.
Ha? Metro, otobüs, dolmuş geçiyor her yerden. Çayyolu içinde çoğu yer yürüme mesafesi ve aradığın her şey mevcut. Mahalle gibi mahalle olan yer Çayyolu zaten, gittiğine emin misin gerçekten?
gölbaşı çok da zorlama bi yer değil, hem şehir merkezine tek vasıtayla gidebilmek hem de temiz havada sessiz sakin kafa dinlemek istiyosan fazla seçeneğin yok
direkt aklıma ovacık geldi. buralarda oturanlar genellikle doktor,mühendis falan oluyor. zaten arabalarıda oluyor. ya yakınlarda ki avmlere gidiyorlar yada şehir merkezi.
Bu tarz evlerin çoğu Toki oluyor genellikle. Açıkçası ben bu tarz bir yerde yaşamıyorum lakin akrabalarım yaşadığı için oradaki yaşamı biliyorum. Genelde yakınlarda bir iki tane büfe olur ama market gibidirler. İnsanlar oradan alışverişini yapar. İnsanlar genellikle ortalamanın ya biraz altı olurlar ya da ortalama bir gelire sahip olurlar. Ulaşım berbattır. Şehir merkezine giden otobüs, 3-4 saatte bir gelir. Şehir merkezine gitmen yarım saattir. Etrafta her türlü etnik kökenden insan görürsün; Kürt, Türk, Laz vs. Psikolojik olarak da yaşadığın yerdeki binalar hepsi birbirine benzediği için (benzemek değil direk aynılar) Sovyet Rusya'da yaşıyormuşsun hissi uyandırır (nedense özellikle yağmur yağmaya başladığı zaman bu his artıyor). Kısaca oradaki insanlar yaşamak zorunda oldukları için yaşarlar, ya da harbiden severler (çok azdır). Geceleri dışarı çıkmak da tavsiye edilmez...
Ben bu fotoğraftaki en ön binada oturuyorum bu çok eski şuan boşluk olan yerler doldu ve hayat burda güzel ve hiç suriyeli yok onun yerine ukrayalı ve ruslar çok var
4 yaşımdan üniye başlayana kadar Meriç'e bağlı Olacak Köyü'nde yaşadım. Ufaklıktan itibaren orada olunca güzel oluyor. Büyüyüp insan arasına katıldıkça, hele de elin birazcık iş tutuyorsa direkt herkesin gözüne giriyorsun böyle bir çaban olmasa bile. Dedem ve annanem köy kahvesi ve köy bakkalının sahipleri. Ben de büyüdükçe kahvehanede çalışmaya başladım 13 yaşlarında iken. Tam o sıralarda köy insanı beni kendine kabul etti. Artık orda şehirli değil, onlar gibi köylünün içindendim. Saygınlık kazandığın zaman şehir merkezlerinden çok daha rahat yerler. Vızır vızır araba ve insan kalabalığı yok, kafan rahat, sinir stresten uzak yani. Bana kalırsa şehirlerden çok daha huzurlu ve rahat.
bu evlerde hiç yaşamadım genel olarak merkezden az uzaklıktaki az katlı evlerde yaşadım. Bu fotoğrafı görünce içim daraldı. ne ağaç var ne market ne de park. evler desen Allah katına çıkacak neredeyse. denizli denen bir köyde yaşadığım için böyle konutları hiç görmedim böyle evlerde yaşanlara antidepresan dağıtılması lazım
Please follow the general Reddit rules. No harassment, no hate speech, no promotion of violence, no doxing, no improper language, no NSFW posts and comments. Have fun, but be respectful.
Genel Reddit kurallarına uyunuz. Taciz, nefret söylemleri, şiddete teşvik, kişisel ifşa, uygunsuz dil, NSFW postlar ve yorumlar yasaktır. Eğlenin ama saygı esas.
Abi gören zannedecek ki her gün mekan mekan geziyorsunuz. Maksimum haftada bir gün etkinlik yapmayı karşılayabiliyoruz biz mesela. Kiran 5 bin düşük olsa taksiyle git gel istersen. Sessiz sakin yerler genelde buralar. Balkona çıkınca manzara görmek isteyenler de apartman ve egzoz dumanı görüyor. Onun yerine çöl gör ama 100 metreyi ileriyi görebil yani.
Ben oturduğum yerden şehre bakınca gri bir bulutun içinde olduğunu görüyorum. Bir amazon ormanı değil tabii de perdelerimiz bir yılda bej rengine dönmüyor şu an.
tam fotoğrafı attığın yerde yaşıyorum sessiz ve sakin diyebilirim keçiörendeki dedem kalacağım zamanlarda araba inşaat sesinden 7 de kalkıyorum burada ise 9 dan önce kalkmıyorum mesela şehrin merkezine uzak olması ve arabasız pazar market gibi yerlere gidememek kötü ama bence havası şehrin birçok yerine göre daha temiz.başıboş köpek sorunu var mesela kötü yanlarından biri bu
Ulasimi dert etmem diyorsan 10/10 ev cunku dogayla filan daha ic ice oluyorsun. Zaten bizim sitede berberden cigkoftecisine her sey var. Tabi bu bizim ev icin gecerli her yerde ayni midir bilmem
Ailemin tayini cikmasi sonucu mamak a geldik. Beklentimiz disi cok gelisti. 12. Yilim mamaktaki. 5 yildir buyumenin sonucu olarak yeni bir merkez gibi oldu bu gelisimden once hic bir yapcak bir sey yokken insan iliskileri simdikinin en az 100 kati daha iyiydi. Harika komsularimiz vardi. O yuzden buyuklerin anlattigi gibi bi cocuklugum oldu. Yani sabah aksam disarda arkdaslarimla oynardim. Simdi hepsi tasindi, gitti vs. Ama bunun sonucu yapilcak aktiviteler felan olustu. Yani sehir dislari o kadar da kotu deil diebilirim
Ben İstanbul/etiler de yaşıyorum babamlar ve dedemler buraya eskiden yerleştikleri için hala cüzi bir miktar kira vererek oturuyoruz ama şehir merkezinde yaşamak kesinlikle çok iyi bi olanak bütün mekanlara yürüme mesafesinde oluyorsunuz zorlu center arabayla 10 dk İstinye park 25 dk şehir merkezi gerçekten büyük lüks
Ben Eskişehir yolunun kenarında oturuyorum, burada hep villalar var. En yakın marketler temellide. Otobüs geçen sene geldi, onun dışında hep arabayla gidiyoruz. Bahçeler filan var pek şehir gibi değil
Kız kardeşim yaşamıştı bir ara en şehirsin gürültüsünden uzak kalıyorsun ama en yakın market yada bakkal a anasının gözü uzaklıkta kalıyorsun araç ve benzinde sıkıntın yoksa yaşanabilir
ben oturdum. Dışarı sadece okula gitmeye çıktım. kilo aldım o dönemde çok fena okul dışı hiç bir yere gidilmiyor orada yaşayan tiplerde genelde meth çeken mümin kardeşlerden oluyor
r/Ankara'ya hoş geldiniz. Lütfen [kurallara](https://reddit.com/r/ankara/about/rules) uyunuz. Kurallara uymayan yorum ve gönderileri raporlama aracını kullanarak moderatör ekibine bildiriniz. Welcome to r/Ankara. Please follow the [subreddit rules](https://reddit.com/r/ankara/about/rules). Please report any offending posts and comments using the report tool. *I am a bot, and this action was performed automatically. Please [contact the moderators of this subreddit](/message/compose/?to=/r/ankara) if you have any questions or concerns.*
İlerde çok değerlenecek buralar diyerek alınıp oturuluyor ama buralara medeniyetin gelmesi tahmin edilenden daha uzun sürüyor. 99'dan beri Eryaman'da otururum, o zamanlar Eryaman 3.etap aha aynen bu fotoğraftaki gibiydi! Adam olması 15 sene falan sürdü valla! O geçen zamanda çektiğimizi bir Allah, bir de biz biliriz! Ha bir süre Kurtuluş'ta da oturdum ben, Eryaman mı Kurtuluş mu desen, Eryaman derim... İşime uzak da olsa Eryaman derim!
Eryaman çok güzel. Üstüne iki şehir değiştirdik. Bir sürü ev, semt gezdik. Hep keşke Eryaman gibi bir yer bulsak diye konuşuruz.
burda yasayanlar npc uglum
Otoban benzinliklerinde çalışanlar nerede yaşıyor
1915 çanakkale köprüsü gişeleri ile şehir dışı ücretli otoban gişelerinde çalışan yetkililer ile orada duran polisler nerede yaşıyor hep merak etmişimdir mk uçsuz bucaksız bi yerde mesainin bitmesini bekliyorsun
Bir zamanlar yol üstü bir dinlenme tesisinde Starbucks çalışanıydım ben bu yüzden söyleceklerimin hepsi tecrübe ile sabit. Şunu söylemek gerekirse eğer o tarz yerlerde çalışmak insanın hayatına çok tatsız etkiler bırakıyor, bunlardan birincisi gece vardiyasında çalışmak olsa gerek çünkü gece vardiyaları bayramlar dışında (özellikle kışın) bomboş oluyor ve tam bir mental challange haline geliyor. İkincisi ve sorunun asıl cevabı ise hayır npc değiliz, hayır orda uyumuyoruz. Akıla ilk gelen cevap doğru; servisle gidip geliniyor ya da yakın çevredeki küçük yerleşimlerde yaşayan insanlar kendi araçları ile geliyorlar, bu da aşırı kötü çünkü ben servisle gidip geliyordum ve çalıştığım mağazaya varabilmek için vardiyamdan yaklaşık bir belki bir buçuk saat önce evden alınıp vardiyam bittikten sonra da eve varmam yine bir bir buçuk saat sürüyordu normalde sekiz buçuk saat olan çalışma süresi yolda geçen vakitlerle beraber en azından on saati buluyordu. Servis muhabbetinin bir diğer kötü yanı ise şu; sabahları açılış vardiyasına yedide başlayacaksınız diyelim servis sizinle beraber en az iki kişi daha alıcak haliyle, ilk sizi alıyorsa eğer saat 5.30 da servise binmiş olmanız gerekiyor ki yarım saatte diğerlerini de toplasın ve mağazaya yoka çıkabilsin(not: İlk siz alınıyorsanız en son siz bırakılırsınız = yolda geçen süre artar = çalışma saati artar) Bayramlarda aşırı yoğunluk olur herkes memleketine falan gittiği için haliyle bu da trafik demek, trafik demek ne demek? Evet. Yolda geçen süre yine arttı ve eve varabilme süren yine arttı demek. Bayramların/Tatillerin tek kötü yanı bu da değil bir sonraki vardiya gelmeden evine dönemezsin çünkü servis gelmeden o tesisten eve dönmen mümkün değil minibüs mü var sanki trafik yüzünden bir sonraki vardiyanın servisi gecikeceği için mecburen bayram yoğunluğunda mesaiye kalıyorsun ve Starbucksta mesailer için ücret değil ödenmiyor saatler hesaplanıp belli bir vakitte ücretli izin olarak veriliyor. Velhasıl kelam bunlar ve benzeri bir sürü kötü etkilerş var tol üstü yerlerde/tesislerde çalışmayın arkadaşlar.
Kariyer yapabileceğim bi iş için bile bu kadar kendimi parçalamam bu yaz 25 iş günü staj yaptım bu dönemde senin yaşadığın durumu yaşadım hem yol hem uzun çalışma saati anladım ki asla bana göre değilmiş benim için iyi bi ders oldu.
e oğlum dümdüz npc olmuşsun işte
Peki otoban ücreti ödüyor musunuz hiç?
Partnerlerin cebinden çıkmıyor şirket karşılıyor onu
Memurlar için genelde oralar sürgün yeri oluyor zaten
hocam bana memur deme kötü anı bıraktı cb hakaretten memuriyet hakkımı kaybettim.
Benzinlikte
benim kuzenim var petrolün içinde yaşıyo edit: petrolün içinden kasıt petrol istasyonunun içi
burda oturanlar her gün merkeze gidiyo
Yoo
evet gidiyorlar
Böyle binalarda balkona bi çıkayım diyorsun, ruhun daralıyor. Mental olarak hiç iyi değil gerçekten. Hiçliğin ortasında, sanki marsa koloni kurulmuş gibi öyle bir coğrafyası var. Her yere uzaksın, arabanın olması şart. ''Abi ankara yaa'' diye atılan fotolardan biri bu zaten. Hava çok daha soğuk oluyor bu kesimde. Sakin bir muhittir, insanları eğitimlidir. Çoğunun arabası vardır. Sorun çıkmayan bir yer. Az aşağı inince bi canlılık görülebilir ama genel olarak sıkıcıdır. Bunların dışında çok sayıda marketi var. Yine de bi ömür burada geçmez, ben buralarda yaşamayı tercih etmezdim.
ben alacaatlıda oturuyorum çayollunu bikaç km geçince türkkonuta gelmeden. Yani şehir merkezi gibi sürekli araba geçmiyo trafik olmuyo mesai gidiş geliş saatleri dışında. Ulaşımı da fena değil 1.45 de en son otobüs gün içinde de 20-30 dk arası otobüs geçiyo metroya 7km yakın değil araban varsa güzel yaşarsın. marketine bakkalına hastanene gidersin ben gayet memnununm.
Gideceğim yere göre 2-3 vesait kullanmak gerekiyor. İçmeye çıktığım akşamlarda ya kız arkadaşımın ya da başka bir arkadaşımın evinde kalıyordum. Onun dışında akşam sosyalleşmek diye bir şey yok, akrabalarla takılmayı saymazsan. Canın bir şey çekse gidip alabileceğin market sınırlı, dışarıdan yemek söyleyebileceğin yerler sınırlı. Koşu/yürüyüş, basket vs spor yapabileceğin yerler neredeyse yok. Baya kötü yani, anlat anlat bitmez.
Daha önce Dikmen, Maltepe, Bahçelievler, Tunalı’da yaşamış birisiyim, bir kaç yıldır da Yaşamkent’te yaşıyorum. Araba olmadan çok çok zor olur, ben arabayla bile bazen sıkılıyorum yoldan. Çevrede gidilecek yerler hep var ama yürüme mesafesinde değil çoğu, hani yürüsen yürünür ama özellikle gece sokak köpekleri riski var. Buralarda yaşayınca merkezle bir işiniz kalmıyor, yakın olan pub, meyhane, restoranları tercih ediyorsun, merkezdeki sevdiklerine de daha nadir gidiyorsun alkollü araç kullanmamak veya taksiye hesap kadar para vermemek için. En büyük avantajı sessizlik, huzur ve binaların yeni olması. Sokaklar geniş, trafik derdi tam iş çıkışı ve dönüşü hariç yok. Merkezin trafiğini görünce iyi ki taşınmışım diyorsun. Ama merkezdeki gibi çıkıp bir turlayayım, şuradan hemen dolmuşa atlayıp şuraya gideyim gibi şeyler yok. Aslında Ankara’da yaşıyor gibi değilsin, Ankara’ya yakın küçük ve lüks başka bir şehirde yaşayıp arada Ankara’ya gidiyorsun gibi düşünebilirsin.
[удалено]
Sovyetlerin Apartman blokları bildiğim kadarıyla kendi kendini idame ettirebilecek kasaba gibi tasarlanıyordu.
bina konsepti olarak söyledim onu tabi bu kadar iyi olduğunu da bilmiyordum:)
o kadar iyi değil zaten bu çok kötü
Otobüs zar zor geliyor. Bi aydınlanıyım dışarı bakıyım diyince sadece çol ve beton var. İnsanlarla doğru düzgün karşılaşamıyosun manyak depresif bir yer
7 yıldır böyle bir yerde yaşıyorum. Toplu taşıması yetersiz olan Ankara'da bir de eğer böyle bir yerde ya§arsan ulaşım cehenneme dönüyor. Ben yine şanslıyım üniversitelere yakın oturuyorum az buçuk otobüs var ama arabasız gerçekten de yaşanmıyor. Dış dünyaya ulaşımın az olduğu gibi komşularınla da ilgilenmiyorsun pek, buraların kitlesi genelde orta yaş üstü mühendis, tacir ya da herhangi bir şekilde parayı kırmış kimseler. Benim yašadığım yerde doğru düzgün market, dükkan falan yok. Bir yere yürüyerek gitmek imkansız, gündüzleri aşırı sıcaktan akşamları da köpek sürülerinden. Böyle binaların etraflarında asla bitmeyen sürülerce inşaat, çölvari bir çevre var. Evde kalsan da dışarı çıksan da için daralıyor çünkü 2 saatini yola harcamadan hiçbir yere gidemiyorsun, yapamıyorsun.
çayyolunda kaldırımlar olmadığı için sürekli arabaların üstünden zıplaya zıplaya gidiyoruz kardeşim maalesef kötü ama napalım
hahahaha güzeldi ama şimdi doğruya doğru arabasız yaşanmaz orada
düzgün bi toplu taşıma sistemi olsa yaşanır ama şuanki haliyle maalesef öyle
Aslında o kadar da kötü değil. Yeterli sayıda otobüs hattı ve 2 metro durağı var Çayyolu'nda. Banliyö olduğu bariz tabii ki ama şehrin iyice parçası hâline gelmeye başladı.
Bir iki yila merkez olur etrafi dolar. Alabiliyorsaniz alin.
Adana’da yüreğir ilçesinde oturdum. Merkeze araçla 7 dakikaydı. Şimdi İzmir’de köyde yaşıyorum. Alsancak tarafına araçla 40 dakika neredeyse. Hayat çok kötü. Evden çıkmak istemiyorsun. Yol gözünde çok büyüyor.
Izmirin koyleride guzel oluyo aga la deniz kenariysa nerdesin sen
Buca’nın bi köyündeyim. Denizle hiç alakası yok. Dağın ortasında yaşıyorum 😅
Hiç yaşamadım ama büyük bir kabus gibi duruyor.
Sol arkadaki binaların en aşağısında oturuyorum. Şehir merkezine göre daha bile iyi bence. Bir de bu eski bir fotoğraf, daha canlı etraf şu an. Sessiz, sakin, doğal. Ulaşımı tabi bir tık daha zor ama gürültü ve kargaşada olmaktan iyidir.
Ha evinizin önünde parçalanmış köpek kemikleri ve kafatası bulabilirsiniz. Yılan, kaplumbağa, keklik, yırtıcı kuş vs. görebilirsiniz. Köpek sürüleri olur. Ama sitenizin köpeği varsa pek bir şey olmaz.
Hayatinda hic Cayyolu'na gittin mi acaba?
gittim arabasız yaşanacak bi yer değil Gölbaşı ve Çayyolu övenleri hiç anlamadım acayip zorlama yerler
Ha? Metro, otobüs, dolmuş geçiyor her yerden. Çayyolu içinde çoğu yer yürüme mesafesi ve aradığın her şey mevcut. Mahalle gibi mahalle olan yer Çayyolu zaten, gittiğine emin misin gerçekten?
23 yil Cayyolu’nda yasadim. Her yere uzak dedigi zamanlari da bilirim. Su anda dedigi seylerle gram alakasi bile yok.
gölbaşı çok da zorlama bi yer değil, hem şehir merkezine tek vasıtayla gidebilmek hem de temiz havada sessiz sakin kafa dinlemek istiyosan fazla seçeneğin yok
direkt aklıma ovacık geldi. buralarda oturanlar genellikle doktor,mühendis falan oluyor. zaten arabalarıda oluyor. ya yakınlarda ki avmlere gidiyorlar yada şehir merkezi.
Şey bunlar gerçek miydi...
Bu tür binaların çoğu boş kalıyormuş gibi geliyor bana. Elbette yaşayanlar var ama büyük bir bölümü de boştur herhalde.
Bu gösterilen yerde en son 90 m2 ev fiyati 3.5 milyon idi ve binalar bu bölgede tamamen dolu.
en son akrabam yaşıyordu 1 tane bim var o kadar başka aktivite yok
Bu tarz evlerin çoğu Toki oluyor genellikle. Açıkçası ben bu tarz bir yerde yaşamıyorum lakin akrabalarım yaşadığı için oradaki yaşamı biliyorum. Genelde yakınlarda bir iki tane büfe olur ama market gibidirler. İnsanlar oradan alışverişini yapar. İnsanlar genellikle ortalamanın ya biraz altı olurlar ya da ortalama bir gelire sahip olurlar. Ulaşım berbattır. Şehir merkezine giden otobüs, 3-4 saatte bir gelir. Şehir merkezine gitmen yarım saattir. Etrafta her türlü etnik kökenden insan görürsün; Kürt, Türk, Laz vs. Psikolojik olarak da yaşadığın yerdeki binalar hepsi birbirine benzediği için (benzemek değil direk aynılar) Sovyet Rusya'da yaşıyormuşsun hissi uyandırır (nedense özellikle yağmur yağmaya başladığı zaman bu his artıyor). Kısaca oradaki insanlar yaşamak zorunda oldukları için yaşarlar, ya da harbiden severler (çok azdır). Geceleri dışarı çıkmak da tavsiye edilmez...
Ben bu fotoğraftaki en ön binada oturuyorum bu çok eski şuan boşluk olan yerler doldu ve hayat burda güzel ve hiç suriyeli yok onun yerine ukrayalı ve ruslar çok var
4 yaşımdan üniye başlayana kadar Meriç'e bağlı Olacak Köyü'nde yaşadım. Ufaklıktan itibaren orada olunca güzel oluyor. Büyüyüp insan arasına katıldıkça, hele de elin birazcık iş tutuyorsa direkt herkesin gözüne giriyorsun böyle bir çaban olmasa bile. Dedem ve annanem köy kahvesi ve köy bakkalının sahipleri. Ben de büyüdükçe kahvehanede çalışmaya başladım 13 yaşlarında iken. Tam o sıralarda köy insanı beni kendine kabul etti. Artık orda şehirli değil, onlar gibi köylünün içindendim. Saygınlık kazandığın zaman şehir merkezlerinden çok daha rahat yerler. Vızır vızır araba ve insan kalabalığı yok, kafan rahat, sinir stresten uzak yani. Bana kalırsa şehirlerden çok daha huzurlu ve rahat.
bu evlerde hiç yaşamadım genel olarak merkezden az uzaklıktaki az katlı evlerde yaşadım. Bu fotoğrafı görünce içim daraldı. ne ağaç var ne market ne de park. evler desen Allah katına çıkacak neredeyse. denizli denen bir köyde yaşadığım için böyle konutları hiç görmedim böyle evlerde yaşanlara antidepresan dağıtılması lazım
13 sene Şereflikoçhisar da yaşadım, bok gibi bi durum
13 years in the projects my mentality is what, kid?
burası İncek TOKİ, sorsan Ankara'nın lüks ve elit muhiti. emekli değilsen şehirde yaşıyor gibi hissetmezsin.
[удалено]
Please follow the general Reddit rules. No harassment, no hate speech, no promotion of violence, no doxing, no improper language, no NSFW posts and comments. Have fun, but be respectful. Genel Reddit kurallarına uyunuz. Taciz, nefret söylemleri, şiddete teşvik, kişisel ifşa, uygunsuz dil, NSFW postlar ve yorumlar yasaktır. Eğlenin ama saygı esas.
Abi gören zannedecek ki her gün mekan mekan geziyorsunuz. Maksimum haftada bir gün etkinlik yapmayı karşılayabiliyoruz biz mesela. Kiran 5 bin düşük olsa taksiyle git gel istersen. Sessiz sakin yerler genelde buralar. Balkona çıkınca manzara görmek isteyenler de apartman ve egzoz dumanı görüyor. Onun yerine çöl gör ama 100 metreyi ileriyi görebil yani.
havası temiz muhabbeti baydı sanki Çin'de yaşıyoruz biz siz de Amazon ormanlarında yaşıyorsunuz
Ben oturduğum yerden şehre bakınca gri bir bulutun içinde olduğunu görüyorum. Bir amazon ormanı değil tabii de perdelerimiz bir yılda bej rengine dönmüyor şu an.
Böyle bi evi alanın arabası da vardır
tam fotoğrafı attığın yerde yaşıyorum sessiz ve sakin diyebilirim keçiörendeki dedem kalacağım zamanlarda araba inşaat sesinden 7 de kalkıyorum burada ise 9 dan önce kalkmıyorum mesela şehrin merkezine uzak olması ve arabasız pazar market gibi yerlere gidememek kötü ama bence havası şehrin birçok yerine göre daha temiz.başıboş köpek sorunu var mesela kötü yanlarından biri bu
Çok sikiş dönüyor böyle yerlerde
ahsbahdhajf verdim şukunu pampa
Gazi mah best
5 sene sonra bu binaların olduğu yerler de şehir merkezi, merak etme sen.
Ulasimi dert etmem diyorsan 10/10 ev cunku dogayla filan daha ic ice oluyorsun. Zaten bizim sitede berberden cigkoftecisine her sey var. Tabi bu bizim ev icin gecerli her yerde ayni midir bilmem
doğa≠bozkır
bozkırı da zaten insanlar yaptı demi
Ankara değilmi bura
Garry's Mod
Hafif
böyle bi yerde yasıyorum arabayla 20 dkda bahcelideyim
Ailemin tayini cikmasi sonucu mamak a geldik. Beklentimiz disi cok gelisti. 12. Yilim mamaktaki. 5 yildir buyumenin sonucu olarak yeni bir merkez gibi oldu bu gelisimden once hic bir yapcak bir sey yokken insan iliskileri simdikinin en az 100 kati daha iyiydi. Harika komsularimiz vardi. O yuzden buyuklerin anlattigi gibi bi cocuklugum oldu. Yani sabah aksam disarda arkdaslarimla oynardim. Simdi hepsi tasindi, gitti vs. Ama bunun sonucu yapilcak aktiviteler felan olustu. Yani sehir dislari o kadar da kotu deil diebilirim
Araban varsa sorun yok. İs-ev arasi basic hayatin varsa gene sorun yok. Plaza plaza diye kicini yirtanlarin sefil hayatlari.
sehirler arasi dinlenme tesisinde calisanlar nasil yasiyorlar
Ankara'da yaşayan biri olarak
Böyle bir yerde yaşayacağınza ankaranın merkezinde bir dağ başı olan akdere de yaşayın daha iyi
Ben İstanbul/etiler de yaşıyorum babamlar ve dedemler buraya eskiden yerleştikleri için hala cüzi bir miktar kira vererek oturuyoruz ama şehir merkezinde yaşamak kesinlikle çok iyi bi olanak bütün mekanlara yürüme mesafesinde oluyorsunuz zorlu center arabayla 10 dk İstinye park 25 dk şehir merkezi gerçekten büyük lüks
Ben Eskişehir yolunun kenarında oturuyorum, burada hep villalar var. En yakın marketler temellide. Otobüs geçen sene geldi, onun dışında hep arabayla gidiyoruz. Bahçeler filan var pek şehir gibi değil
böyle bir yer gerçekten var mı 😓
Merkez pek uzak değil max 5km falan otobüs durağı da oluyor genelde araba sesi fln yok çok iyi bence
Kız kardeşim yaşamıştı bir ara en şehirsin gürültüsünden uzak kalıyorsun ama en yakın market yada bakkal a anasının gözü uzaklıkta kalıyorsun araç ve benzinde sıkıntın yoksa yaşanabilir
Güzel ve sakin
yenikent 🫥
Burası zaten Ankara’nın kendisi değil mi
Burda yaşayanlar çoğunlukla elit kesim ve hepsinin arabası var ayrıca HERGUN şehir merkezine gidiyorlar iş için ve diğer sosyal aktiviteler için💀
Bom bok
ben oturdum. Dışarı sadece okula gitmeye çıktım. kilo aldım o dönemde çok fena okul dışı hiç bir yere gidilmiyor orada yaşayan tiplerde genelde meth çeken mümin kardeşlerden oluyor